10.Bölüm: Planlar

Lidia'yı öldüreceksin. Hem de ilk gördüğün yerde.

Lascen- ??.

Kat 85 Planlar

85. seviyede akan ırmağın üzerindeki şelalede bir kaya parçasının üzerinde oturuyordu. Aincrad'ın görkemli manzarasına doğru bakıyor, ayaklarını suya sokarak sallandırıyordu. Ellerini soğuk kayaya dayayarak destek almış, saçları ıslanmasın diye ince bir tokayla toplamıştı. Reyna, daha kimsenin gelemediği bir seviyede, tek başına oturmuş, Yakea›yı düşünüyordu. Onun kendisi için yaptıkları hala kafasını kurcalıyordu.Yakea›yla tanıştığı ilk günden beri, kendini hep güçsüz olarak göstermiş, ve son ana kadar da kimliğini belli etmemişti. Gerçekte, Yakea›nında bu kadar güçlü olabileceğini düşünmemişti. Görevinin birini gözlemlemek olduğunu öğrendiğinde, önemli biri olabileceğini biliyordu ama Kayaba›nın bile bu kadar ilgili olduğu birini beklemiyordu. Ama merakından, Altazan›ı öldürmek için en güçlü yeteneğini kullandırtmayı sağlamış ve onu savunmasız bir pozisyona sokmuştu. Bunun için pişman değildi. Ama asıl endişe duyduğu nokta, gördüğü son savaştı. Yakea bu savaşta bambaşka bir seviyeye ulaşmış, oyunun sonunu bile getirebilecek bir yola doğru adım atmıştı. Bir de o kız ortaya çıkmıştı. Daha önce Lidia›yı bilmiyordu. Ama içinden bir ses bu kızda ters giden bir şey olduğuydu. Lascen, Lidia hakkında ona hiçbir şey söylememişti. Söyleseydi bile, neden o son anda ortaya çıktığını anlayamamıştı. Ama şu an bunları düşünmenin zamanı değildi... Eğer Kaxel onu öldürmek üzereyken ona yardım etseydi gerçek Yakea gerçek gücüne asla kavuşamayabilirdi. Reyna›nın oynadığı kumar kendisini bu kadar korup kollayan birinin hayatını tehlikeye atmaktı. Dışarıdan çok bencilce ve sadistçe gözüküyor olmalıydı. Ama o, başka seçeneği olmadığını gayet iyi anlamıştı. Özellikle de Lascen›i gördüğü son gece ondan duyduklarından... (Laughin Coffin katliamından 1 hafta sonra...) Lascen, Reyna›yı 85. kata, tarafsız bir bölgeye çağırmıştı. Normalde bir oyuncu için daha girilmesi imkansız olan bir bölgeye Reyna sahip olduğu kristal tarafından ışınlanabiliyordu. Seviyesi kendisini koruması için yeterli düzeyde olduğundan Lascen›e karşı çıkmak yerine dediklerine uymayı tercih etmişti. Dediği bölgeye vardığında, Lascen›i havada, ayakları sahip olduğu tırpanın tepesinde dengede kalarak meditasyon yaparken bulmuştu. Fazla zamanı olmadığı için yerden bir taş alıp Lascen›in kafasına fırlattı. -Hey! -Niye beni çağırdın? -Sahip olduğum tek çalışanımı da çağıramaz mıyım? -Kısa kes. İkimizde bir işinin olduğunu biliyoruz. -Aaa, çok kabasın! Ama madem ısrar ediyorsun... Lascen tırpanın üstünden çevik bir hareketle inmişti. Rüzgarda salınan saçlarını toplarken bir şeyler mırıldanıyor ve karakter ekranını burnuyla açmaya çalışıyordu. Beceremediğini anladığı sırada , saçını örmeyi bitirmişti. Reyna'ya bir eşya yollamasıyla beraber esneme hareketleri yapmaya başladı. Reyna bu sırada sanki alışılageldik hareketlerle karşılaşırcasına, umursamadan eşyaya bakıyordu. Eline gelen şey, bir yetenek verisiydi. Adına bile anmak istemediği bu veri, gözlerinin kocaman olmasına yetmişti. -Bakıyorum şaşırdın. -Niye bana bunu veriyorsun? -Sana bir gün başka birini öldürmen gerekeceğini söylemiştim. -.... Reyna bir şey diyemedi. Diyemedi , çünkü yaptığı anlaşma hakkında hiçbir şey hatırlayamıyordu. O günden sonra tek hatırladığı, Lascen›in dediklerini harfiyen yapma zorunluluğunda olduğuydu. Bu konuyu her kurcaladığında, oyun hata veriyormuş gibi başı ağrıyordu. -Yani... Tam olarak ne istiyorsun, kimi öldürücem? -Hemen moda girmene sevindim. İşin çocuk oyuncağı demek isterdim ama şu süreçte bayağı zorlanacaksın. O yüzden sana tek diyebileceğim bol şans. Lascen yok olmaya başlamıştı. Reyna tam olarak ne dediğini duymasa bile arkasından bağırmaya başladı. -Hey! Hiçbir şey söylemedin? -Ah, unutmuş olmalıyım. Lascen hala yok oluyordu... -Lidia'yı öldüreceksin. Hem de ilk gördüğün yerde. Reyna kaskatı kesildi. «Ne?» diye fısıldadı. Daha kimsenin girmediği 85. katta, tek başına, tam olarak tanımadığı birini öldürmesi gerektiğini öğrenmişti. Asıl hikaye, daha yeni başlıyordu...