17. Bölüm: İçimdeki Ses

Bunun kişisel olmadığını sende iyi biliyorsun.
Kaxel- 100. Seviye 95. Kat Canavarı
Yıldız Tozu II Kaxel’ın Öfkesi Benimle dalga geçiyor olmalıydı. Kaxel’ın güçlü olacağını tahmin ediyordum, ama bu kadarı çok fazlaydı. Lidia, yanımda acılar içinde bana bakıyordu. Bu bakışı daha öncede görmüştüm. O iğrenç günde, Lascen’i öldürdüğüm zaman attığı bakıştı bu. Lanet olsun! Eğer Kaxel’ı bile alt edemezsem Kayaba karşısında hiç şansım yoktu. Bu savaşı kısa yoldan bitirmeliydim. Bitirebilir miydim ki? “Yakea, benim güçlerime sahipsin…”. Bu ses? Kafamın içinde yankılanan ses Lascen’nindi. Sol elimdeki bileklik kamçıya tepki veriyordu. Bedenim ısınmaya ve titremeye başlamıştı. İlk işim Lidia’yı kurtarmak olucaktı. -Lidia çabuk bilekliğe geri dön! -Hay hay. -Kaxel! Benimle konuştuğun ilk günü hatırlıyor musun? Hani yanlış bir seçim yaptığımı söylediğin zamanı? Kaxel aşağıya doğru bakıyordu. Yüzünde sinsi bir gülümsemeyle şu cevabı verdi. -Anlaman biraz geç oldu herhalde. Ama bunun kişisel olmadığını sende iyi biliyorsun. Benim neden burada olduğumu, seni neden öldürmem gerektiğini de anlayışla karşılarsın umarım. Canavardan aşağıya atlamıştı. Son hızla üzerime doğru gelirken, kamçısı uzun bir mızrağa dönüştü. Eğer bir şey yapmazsam, birkaç saniye sonra mızrak kafamı delip geçecekti. -Yakea, yalvarırım seni korumama izin ver. En azından bunu bana layık gör. -Lidia… Öleceğimi kim söyledi. Niporan kamçılardan kurtulmuştu. Ama Kaxell’ın bundan haberi yoktu. Göz bebeklerim küçülmeye, zaman benim için yavaşlamaya başladı. Lascen’in gücünü bütün vücudumda hissederken, Kaxel’ın vereceği bir saniyelik açıklığı bekliyordum. Beni kendi başına öldürmeye çalışması onun son hatası olacaktı. -Kaxel, bunun kişisel olmadığını sende iyi biliyorsun. Şimdi! Mızrağı Niporan ile yönünü değiştirmiştim. Zaman yavaşça akarken, holografik kılıcımı “Son fısıltı.” saldırısını kullanmak için Kaxel’in karnına soktuğumda başka bir şey farkettim. Kaxel’da ölürken gülüyordu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder