15 Bölüm: Geri Sayım!


Gözlerim küçülmüştü. Onca aramaya, olasılıkların hepsini gözden geçirmeme ve bulamamama rağmen, fırsat ayağıma gelmış, Kayaba moronu tam karşımda zafer kutlaması yapıyordu.

 Yakea Schmitz- 95. Seviye Efsanevi Oyuncu


KAT 73 Geri Sayım I


18 Temmuz 2023... Yeni seviyeye gecilmesiyle beraber bugun buyuk arenada oyundaki en guclu iki oyuncunun duellosu olucakti. Sen onu kıçıma anlat... Hala oyunun 100. Seviyeye geçilince biteceğine inanan bir grup saftan baska bir sey degillerdi. 94 e gelseler bile, Kaxel'i yenebilmelerine imkan yoktu. Degil 10 kisi, 50 kisi saldirsalar, benimle dovusurken kullandigi teknikleri kullanmasiyla beraber hepsini oldururdu. Peki buna kim neden olmustu? Tabi ki ben! Eger bu kadar gelismeseydim, dusuk seviyelerde kalsaydim, Kaxel bu kadar guclenemezdi. Insanlar gereksiz yere olmez, sirf bana bir birsey anlatmaya calismak icin kendilerini feda etmezlerdi. Hatta, olseydim, bunlarin hic biri yasanmazdi... Ama simdi, haketmedigim bir guce sahip ben, ne yapacagimi bilmiyordum. Sevdigim kizi oldurmemle beraber kafayi yemistim. Reyna ve Lidia savasmayi birakmis beni 70. Seviye canavarina gitmemem icin yalvariyorlardi. Ikisinide takmadan, tek bir soz soylemeden butun sinirimle gitmistim oraya... Kendimden nefret eder bir sekilde elimde hak etmedigim bir silahta, geride biraktigim acilari dusunerek... 70 seviye cok buyuk bir yer degildi. Bu yuzden seviye sonu canavarini kendim bulabilmistim. Bulmakla kalmayip kapiyi arkamdan kapatmistim. Lidia ve Reyna, yasanilanlarin etkisiyle ne yapacaklarini bilmeden disarida duruyorlardi. Iceriye girmeye calisiyorlar kapiyi zorluyorlardi. Ama bu oda,bir tuzak odasiydi. Bir kere girildikten sonra bir daha ne giris ne de cikis yoktu... O gun... O gun, o odada ne oldugunu hatirlamiyorum. 72. Kat canavarini nasil yok ettigimi, neden sadece Niporan ve Cal. V3 haricinde butun zirhimin kullanilmaz hale geldigini ve 2 hafta boyunca yatakta uyudugumu bilmiyordum... Psikolojik acidan cokmus bir halde yataktan ckimis, ve yani basimda sevincinden aglayan Lidia'yi bulmustum. Bana tek bir itirazimla beraber ok yagmuruna tutacagini ve beraber duelloyu izlemeye gidecegimizi soylemisti. Ne diyebilirdim ki... Artik hic bir sey umrumda degildi... Cunku "ben" hic bir seydim... Bir katil, acimazis bir canavardim sadece. Bu oyun benden insanligimi almisti. Sevdiklerimi, sevmediklerimi, herkesi oldurmustum... Ve simdide ustumde buyuk bir sorumluluk vardi. O lanet olasi Kayaba'yi bulup kilictan geciricektim. Gercektende, kilictan geciricektim... Uyurken bunun ruyasini gormus ve tekrar tekrar yapmistim. Ama bir sorun vardi. Onun bu oyunda bir yerde oldugunu bilsemde kim oldugu hakkinda hic bir fikrim yoktu. Belkide buraya o yuzden gelmistim. Arenaya varmamizla, ne kadar buyuk bir kalabalik oldugunu fark etmistim. Yolda Lidia bana gelismeleri anlatmisti. Benim gibi 2 kilic kullanabilen biri daha vardi. Kirito... Ama onunki holografik degildide sonradan gelen bir yetenekti. 2 farkli kilici ayni anda kullanabiliyordu. Yetenekleri buna gore duzenlenmis olmaliydi. Diger tarafta ise klanin basi vardi. Kimse onun caninin sari alandan asagiya inmedigini soyluyordu. Zaten suphelerimde bu yondeydi. Su an kalkanini gordugumde daha da artmisti. Kocaman elips bir kursun gecirmez... Kiritonun butun vuruslarini bloklayabilecek sekilde dizayn edilmisti. Savas karsilikli can azaltma olarak gerceklesiyor, butun kalabalik heyecanla izlerken Lidia "Bu mu yani?" dercesine dudaklarini buzuyordu. Ben ise pur dikkatle savasi izliyordum. Kkisininde hareketlerini yeteneklerini inceliyordum. Ve bir anda Kirito bitirici hamleyi yapmisti... Ne? Bir terslik vardi... Kirito'nun isabet ettirdigine emindim... Yanimda Lidia "Benim dusundugumu mu dusunuyorsun? dercesine bakmisti... Ayni sekilde Kirito'da sasirmis yere cokmustu. Bir terslik vardi... Biraz once olan sey, ne bir yetenek, ne de bir pasifti... Sadece bir hile... Gozlerim kuculmustu. Onca aramaya, olasiliklari gozden gecirmeme ragmen, firsat ayagima gelmis, Kayaba moronu tam karsimda zafer kutlamasi yapiyordu. Bana cektirdikleri... Benim baskalarina cektirdiklerim... Hepsi bu psikopat manyagin sucuydu. 7500 kisinin olmesi, bu sadistin sucuydu. Ayaga buyuk bir hisimla kalktim. Arenaya dogru kosturmaya bir yandan da kiyafetlerimi degistirmeye calisiyordum. Ama bir anda Lidia kolumdan yakalamis ve beni takla attirarak tuşe etmisti. Hareket etmemi engelliyor sessiz ol isareti yapiyordu. Etrafimizda herkes bize bakiyor, ne oldugunu anlamaya calisiyordu. -Lidia birak beni! Bu o! -Siissst! Bilmedigimi mi saniyorsun? Sen komadayken ne yaptigimi dusunuyorsun? Seni buraya bunu kanitlamak icin getirdim. Ama simdi yanina gidersen her sey biter. Planinin suya dustugunu anlarsa kacar ve burdan kurtulamayiz. Biraz daha beklememiz lazim. Sana yalvariyorum. Etraftakilerin anlamamasi icin bunlari kulagima fisildiyordu. Kalabaligin cogunlugu erkek oldugundan, bana kiskanc sekilde bakiyorlardi. Ama o an hicbiri umrumda degildi, tek emin oldugum sey, Lidia guvenmem gerektigiydi. Su ana kadar hic yaniltmamisti beni. Derin bir nefes almamla beraber sakinlesmistim. Insanlarin ilgisi gene biraz onceki savasa donmus bizi umursamaz olmuslardi. Arenadan ayrilmamizla beraber bir seyler yemek icin restorantlarin birine girmistik. Biir sey farketmistim. Ilk kez hic konusmadan sessizce yemek yiyorduk. Lidia'nin eski sicakkanli, utangac hali gitmis, yerine ciddi ve sinirlenirse cok kotu seyler olacagi hissini veriyordu. Gozlerindeki canli kirmizi, yerine mat ve karanlik kirmiziya birakmisti. O geceden sonra cok sey degismisti. Bunun o da farkindaydi. Aramiza mesafe koymasindaki butun suc bendeydi. Onu sevdigimi soyledikten bir kac gun sonra, Lascen'e askimi itiraf etmistim. Kendini aldatilmis, kandirilmks hissediyor olmaliydi. Ama onu aldatmamistim. Gercegi soylemek gerekirse, su an bile ne hissettigimi bilmiyordum... Onun icin canimi feda edebilirdim, ama ayni duygular Lascen icinde gecerliydi. Yinede konusmak zorundaydim. Aramizdaki buzlari biran once eritmezsem, Kayaba'yla savasamazdim. Cunku yuzune her baktigimda, o hayal kirikligini gorup dikkatim dagilirdi... Gerrcek buydu... Kendimden kacamazdim... Konusmaya calisiyordum. Ne soyleyecegimi bilmeden, birseyler demem gerekiyordu. -Lidia... Ben... -Şşt. Yine beni susturmustu. Ama bu sefer parmagini dudaklarima goturmus ve tatli bir sekilde sistlemisti. Yine de konusmak zorundaydim. Tekrar agzimi actigimda: -Sana sst dedim! -Ama ben... Elimi tuttu. Tam karsimda gozlerime bakiyor, adeta dusuncelerimi okuyordu. -Sana seninle ilgili her seyi bildigimi soylemistim degil mi? Bu durumdada gecerli. Oyle bir yapin varki, sana yakin olan herkese deger veriyorsun. Hepimiz senin bir parcan, adeta bir yapbozunuz. Biri olmadan aklindaki gorsel tamamlanmiyor,kendini eksik hissediyorsun. Hiçbirimizin canini yakmak istemiyor, ama tekimizi de yukseltmek istemiyorsun. Bu oyunda, ben, Lascen ve Reyna... Senin icin onemli olan uc kisi, uc dusman...Bizi bir araya getirebilen tek kisi sensin... Bizimle ilgili hissettigin duygunun ne oldugunuda bilmiyorsun degil mi? O an Lascen yerine ikimizden biri olsaydi, bizede ayni sozleri soylerdin degil mi? Yuz ifadesi degismisti. O eski Lidia geri donmuştu. Ve benim anlatamadigim onca seyi bana bir cirpida soylemisti. Soyleyebilecegim tek sey tesekkur etmekti. -Lidia... Ben ne diyecegimi bilemiyorum... Tesekkur ederim. Sonra yuz ifadesi bir daha degisti. Yakamdan tutup kendine dogru cekti. Hizli soluk alip verisini duyuyordum. -Yalniz... Eger seni gercekten tanimasam, bencil oldugunu yuzune vururdum. Maalesef kim oldugunu cok iyi biliyorum. Ve senin aksine, ben cok bencilim... Ama senden sadece benim olmani isteyemem... Buna hakkim yok... Onun yerine, bana bir opucuk borclusun, tamam mi? Yakamdan tutmayi birakmisti. Su an gozleeini kapamis, onu opmemi bekliyordu. Ama kafam coktan gitmisti. O ani, Lascen'in beni optugu an tekrardan gozlerimde canlanmisti. Onu kendi ellerimle, beni operken oldurmustum... Kafami ellerimin arasina aldim. Yere dogru egilip aglamaya baslamistim. Damlalar yere duserken, Lidia ne dediginin farkina varmis ve bin pisman olmustu. -Yakea, ben ozur dilerim... Oyle demek istememistim... Eski halime donmem, ancak eve vardigimizda olmustu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder